Paralel Dünyalar, Zaman Sıçraması ve Düşüncelerin Gücü
İnsan zihninin gücü ve gerçeklik algımız üzerine yapılan araştırmalar, düşüncelerimizin fiziksel dünyamızı nasıl şekillendirdiğini ortaya koyuyor. Paralel dünyalar teorisi, zaman sıçraması ve kolektif bilinç gibi kavramlar, bu sürecin birer parçasıdır. Peki, düşüncelerimizle hangi dünyayı yaratıyoruz?
1. Beyin Bilimi ve Görselleştirme: Gerçeklik Yaratma
Sinirbiliminde “görüntüleme” olarak bilinen kavram, bir şeyi zihinsel olarak hayal etmenin o şeyin gerçekliğe dönüşmesine yardımcı olabileceğini öne sürer. Ancak, her zaman hayal ettiğimiz gibi sonuçlanmayabilir. Zihinsel olarak belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için kalbimizin derinliklerinden gelen inançlarımızın da uyumlu olması gerekir. Bu uyum olmadığında, istediğimiz sonuca ulaşmak daha zor hale gelir.
Görselleştirme, sadece bir görüntü yaratmak değildir; aynı zamanda kalbinizin ve zihninizin uyum içinde olması gerektiği bir süreçtir. Bu uyum sağlandığında, hedeflerinize ulaşmanız daha kolay olur.
2. Zamanın Akışı ve Bilinç: Sürekli Değişen Vücudumuz
İnsan vücudu, her saniye yenilenen hücrelerle dinamik bir yapıya sahiptir. Saniyede 800.000 hücre yenilenirken, biz her an farklı bir bedene sahip oluruz. Bu değişim, bilincimizin zamanla ne kadar sınırsız ve geniş olduğunu gösterir. Vücudumuz bir nesne olabilirken, bilinç bizlerin gerçek varlığıdır.
Bedeni yalnızca fiziksel bir araç olarak görmek yerine, bilinçle uyumlu şekilde kullanmak, sağlığımız ve içsel huzurumuz için önemlidir.
3. Paralel Dünyalar ve Çekim Yasası: Seçim Gücümüz
Paralel dünyalar teorisi, aynı anda birden fazla evrenin var olduğunu öne sürer. Bu dünyalar, düşüncelerimiz ve eylemlerimizle şekillenir. Olumlu düşüncelerle, yaşamımızda daha iyi bir dünyaya geçiş yapabiliriz. Çekim Yasası, bu düşüncelerin ve duyguların gerçeğe dönüşme gücüne sahip olduğunu belirtir.
Seçimlerinizi yaparken, neye odaklanırsanız, o dünyayı yaratmış olursunuz. Olumlu düşüncelerinizi sürdürmek, hayatınızı daha dengeli ve mutlu kılacaktır.
4. Zaman Sıçraması: Paralel Dünyalarda Seyahat Etmek
Zaman sıçraması, geçmişi değiştirmek veya geleceği etkilemek için zihinsel bir yolculuğa çıkma fikridir. Ancak gerçek zaman yalnızca “şimdi”dir. Zihinsel olarak farklı bir dünyayı seçtiğinizde, paralel bir dünyaya geçiş yapmış olabilirsiniz.
Geçmişi değiştiremesek de, “şimdi”yi nasıl yaşadığımızı seçebiliriz. Bu, paralel dünyalar arasında geçiş yapmanın anahtarıdır.
5. Beşar ve Paralel Dünyalar: Yüksek Boyutlu Varlıklar ve Gelecek
Beşar, paralel dünyaların gelecekte ikiye ayrılacağını öngörür: pozitif ve negatif dünyalar. Bu iki dünya, düşünce biçimlerimize göre şekillenir. Olumlu düşüncelerle pozitif bir dünyaya, negatif düşüncelerle ise negatif bir dünyaya geçiş yapabiliriz.
Düşünce tarzınız, geleceğinizi şekillendirir. Negatif düşünceleri bırakmak, pozitif bir dünyada yaşamanın anahtarıdır.
6. Bilinç ve Gerçeklik: Titreşimlerle Dünya Yaratmak
Her şey bir enerji titreşimi ile var olur. Su ve buz, aynı moleküllerden oluşur fakat titreşimleri farklıdır. Bu farklılık, onları farklı hallere sokar. Aynı şekilde, düşüncelerinizin titreşimleri de farklı paralel dünyalar yaratabilir.
Gerçekliği değiştirmek, titreşimlerinizi uyumlu hale getirmekle mümkündür. Negatif düşüncelerden arınarak, yüksek frekanslı bir dünyaya geçiş yapabilirsiniz.
7. Olumsuz Duygular ve Geçmişten Kurtulmak
Olumsuz duygular, geçmişe takılıp kalmak anlamına gelir. Bu duyguları bırakmak, ileriye gitmenin ve paralel dünyalar arasında geçiş yapmanın önünü açar. Geçmişi bırakmaya hazır olduğunuzda, yeni bir dünyaya adım atabilirsiniz.
Olumsuz duygulardan arınarak, düşüncelerinizi olumlu bir şekilde değiştirmek, gelecekteki dünyanızı yaratmak için önemlidir.
Sonuç
Düşüncelerimiz ve bilinçli seçimlerimiz, paralel dünyalar arasında geçiş yapmamıza ve gerçekliği şekillendirmemize yardımcı olur. Zihinsel olarak istediğiniz dünyayı yaratabilir ve olumsuz duygulardan arınarak daha yüksek bir titreşimle yaşamınızı yönlendirebilirsiniz. Bu süreç, her an “şimdi”yi nasıl yaşadığımıza ve düşüncelerimizi nasıl yönlendirdiğimize bağlıdır.